15. Karasal Yaşam

15.1 Karasal ve iç tatlısu ekosistemlerinin korunması ve eski haline döndürülmesi

15.2 Her tür ormanın sürdürülebilir yönetiminin sağlanması

15.3 Çölleşmeyle mücadele edilmesi ve tahrip edilmiş toprakların eski haline getirilmesi

15.4 Dağ ekosistemlerinin ve biyoçeşitliliğinin korunması

15.5 Biyoçeşitliliğin ve ve faydanın adil paylaşımının teşvidoğal yaşam alanlarının korunması

15.6 Genetik kaynaklara erişimin k edilmesi

15.7 Korunan türlerin yasa dışı avlanmasının ve kaçakçılığının ortadan kaldırılması

15.8 İstilacı yabancı türlerin kara ve deniz ekosistemleri üzerindeki etkilerinin azaltılması

15.9 Ekosistem ve biyoçeşitliliğin idari planlama süreçlerine entegre edilmesi

Hedef

Ormanların sürdürülebilir kullanımı, çölleşme ile mücadele, karasal bozulmanın durdurulması ve iyileştirilmesi ve biyoçeşitlilik kaybının engellenmesi.

Neden

Ormanlar karaların yüzde 31ʼini kaplıyor. Soluduğumuz havayı içtiğimiz suyu, gıdalarımızı ormanlar sayesinde elde ediyoruz. Düşünün yaklaşık 1,6 milyar insan ormanlardan geçiniyor. Toprakların verimlilik kaybından dünya yoksullarının yaklaşık yüzde 75ʼi doğrudan etkileniyor. Ormanların kara canlılarının yüzde 80ʼinin yaşam alanları olduğunu biliyor musunuz? Bilinen 8,300 hayvan türünün yüzde 8ʼinin soyu tükenmiş bulunuyor. Yüzde 22 ise yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

İnsanları iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dayanıklı kılmak üzere afet risklerinin azaltılması ve iklim değişikliğine adaptasyon amaçlı stratejilerin belirlenmesinde biyoçeşitlilik ve ekosistemlerin korunması önemli bir rol oynuyor.

Ormanlar ve doğa insanların akıl sağlığı için de çok önemlidir. Doğa dini inançların, yerel adetlerin vazgeçilmez parçasıdır.

Çözümün maliyeti nedir?

BM Orman Forumu Sekretaryası küresel sürdürülebilir orman yönetiminin yılda 70 ila 160 milyar ABD Dolarına mal olacağını belirtiyor. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi biyoçeşitliliğin bu yüzyıl ortalarına kadar korunabilmesi için yılda 150 ila 440 milyar ABD Doları kaynağa ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Çare bulunamazsa ne olur?

Biyoçeşitlilik hem küresel hem de yerel seviyede birçok yarar sağlıyor. Örneğin, polenlerin taşınmasını sağlayan böcek ve diğer canlıların dünya gıda ekonomisine yılda 200 milyar ABD Doları katkı yaptığı tahmin ediliyor. Küresel seviyede kullanılan ilaçların üçte dördü bitkilerden elde edilen maddelere dayanıyor. Bu bitki türleri ise insanların faaliyetleri ve iklim değişikliği nedeniyle ekosistemin zarar görmesi halinde tehdit altına giriyor. Bu bağlamda iklim değişikliği küresel ölçekte yılda 300 milyar ABD Dolarına mal oluyor. Ormansızlaştırma ve ormanların küçülmesi tüm canlı türlerinin sayılarının azalmasına, tatlı su kaynaklarının kaybedilmesine, erezyona, toprakların verimsizleşmesine ve atmosfere karışan karbon dioksit gazlarının miktarının artmasına yol açıyor. Kısacası, ormanlar konusunda önlem alması halinde hem gezegenimizin hem de insanların geleceğini etkileyecek olumlu sonuçlar doğacaktır.

Ne yapabiliriz?

  • Yaşadığımız ekosistemlere istesek de istemesek de etki yapıyoruz. Ancak, bu etkinin yıkıcı mı yoksa çeşitliliği koruyucu mu olacağına biz karar verebiliriz.
  • Dönüşüme katkı yaparak, sürdürülebilir şekilde üretilen yerel ürünlere dayanan bir beslenme şekli seçerek, sadece ihtiyacımız olanı tüketerek, ısınma ve mutfakta verimli enerji seçeneklerini kullanarak enerji tüketimini azaltarak katkıda bulunabiliriz.
  • Yaban hayatına da mutlaka saygılı olmalıyız ve sadece çevreye duyarlı, etik değerlere dayanan ve yaban hayatını koruyan turizm seçeneklerine öncelik vermeliyiz.
  • İyi yönetilen ve korunan sağlıklı ekosistemler sonunda insanların da sağlıklı olmasını sağlar. Bu nedenle bölge halkının yaşadıkları alanların yönetiminde söz hakkına sahip olması çevrenin korunmasında önem taşır.